Mayıs yaşadığı hayattan çok sıkılmıştı, hayatını değiştirmek
uzaklaşmak istiyordu, en çokta işini değiştirmek istiyordu, ama nasıl olucaktı
ki bu? Başka hiç bir yerde çalışmamıştı, nasıl iş bulucaktı. Tek istediği
uzaklaşmasını sağlıyacak bir iş. Mayıs 5 Ocak 2008’de büyük bir firmaya iş
görüşmesine gitti Allah’a çok dua etti “Allahım ben bi adım atıyorum ne olur
yanımda ol” dedi. 7 Ocak günü aradılar ve 22 Ocak'ta işe başladı.
Çok heycanlı ve
mutluydu. Bu yeni başlangıç ona iyi gelicekti. Kimsenin kanatları altında
olmadan tek başına. Tam da istediği buydu tek başına olmak.
Mayıs yoğundu, seyahat ediyordu, gülüyordu, ağlıyordu. Ama
iyiydi umutları vardı. Bir amacı vardı. Gel zaman git zaman arkadaşlarıyla
ilişkileri şekillendi.
Mayıs, komik Toprak’ğı kendine çok yakın
hissetti. Çünkü Toprak biraz deliydi, Toprak kırgındı ama kimseye
söylemiyordu, içini acıtan bir çok şeyi saklıyordu, aynı Mayıs gibi...
Bi gün sigara molasında Toprak Mayıs’a kız dokunsam
ağlıycaksın dedi ve Mayıs ağlamaya başladı. Kız ağladı, çocuk şaşırdı,
anlamadı. Kız başarmayı istiyordu hemde öyle çok istiyordu ki, bu hayat değildi
istediği, bu sıkıntılarla dolu,istediklerini bir türlü yapamadığı, kısıtlayan, kısıtlı bu salak hayat değildi ve bunu değiştirmek için
çaba sarf ediyordu, korkuyordu başaramamaktan. Ama çocuk bilmiyordu kızın
niye korktuğunu.
Bunlar bir araya geldiklerinde duruşları boşuna gitmesin diye
halay çekiyorlardı. Beraberken gülüyorlardı. Bu hayata Toprak ile beraber gülüyorlardı. Sanki
hiç birşey olmamış gibi inkar ediyorlardı. Bu öyle güçlü bi çekimdi ki onlar da
anlayamadılar ne olduğunu.
Bir gün Mayıs’a bi arkadaşı ya sen hep Toprak’tan
bahsediyorsun dedi ve ondan bahsederken hep yüzün gülüyor dedi. Kız düşündü
evet dedi. Bu konuşmadan 1 ay kadar sonra beraber oldular, ertesi sabah Mayıs
hastanelik oldu. Toprak ise ne olduğunu anlamıyordu. Daha ilişkinin başından
belliymiş bu hikayenin nasıl biteceği.
İkisi de inatçı çıktılar, birbirlerine sahip çıktılar, 1 yıl boyunca. Birbirlerine sığındılar, hayal kurdular, sarılıp ağladılar, yemekler yaptılar, güzel sofralarda oturdular, sahilde bira içtiler, umutlarını anlattılar, beklentilerini anlattılar. Hayat bize ödül verdi dediler. Geceleri uyunıp yanında oldukları için şükrettiler.
Sonra bir gün herşey değişti. Mayıs herşeyi kaybettiğini anladı.
Hayatta
kaybetti Mayıs, aşkta kaybetti Mayıs, hayellerini kaybetti.
Bir veda bile
edemeden kaybetti Mayıs.
Karar verdi gitmeye, kendi kendine vedalaştı ama hayat yine
yendi Mayıs'ı gidemedi kaldı.
Hayelleri olmadan, gülüşleri olmadan, inançları
olmadın kaldı. Çok düşündü hiç çıkamadı işin içinden. İsyan etti, ağladı, ağladı.
Günlerini geçiremedi, geceleri sabaha taşıyamadı. Fazla geldi herşey. Çok şey
mi istedi onla mutlu olmayı isterken.
Ya Toprak ne istedi? Günlerce bunu
düşündü kız. Ne yaptığını, nasıl olduğunu, niye arayamadığın, niye hala onu
yanında istediğini, karar verdi cesaretini topladı, arayacağım dedi arayamadı.
Ödüllerini kaybettiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder